Frehel

29 Mart 2024

Yirminci yüzyılın ilk yıllarında, daha dokuz on yaşlarında Paris sokaklarında, birahanelerde şarkı söylemeye başlayan Breton kız çocuğu on dokuzuna gelmeden kontralto sesiyle ülke çapında kendinden söz ettirmeye başlar. On yedisinde Fransa’da taş plağa kayıt yapan ilk kadın şarkıcı olarak tarihe geçer. 1891 doğumlu bu kadın Marguerite Boulc’h, bilinen adıyla Fréhel’dir. On dokuzunda tanıştığı ünlü aktör/şarkıcı Maurice Chevalier ile tutkulu bir aşk yaşar. Chevalier’nin iki yıl sonra kendisinden çok daha yaşlı, başka bir şarkıcı Mistinguett için kendisini terk ettiğinde şöhretinin zirvesindedir ancak duygusal olarak yıkılmıştır. Kendisini alkol ve uyuşturucuya bırakır.

Birkaç yıl sonra Bükreş’e, oradan da Rus Çarı II. Nikola’nın kuzini düşes Anastasia’nın davetlisi olarak Saint-Petersburg’a gider, konserler verir. Birinci Dünya Savaşı onu Rusya’da yakalar, yeniden Bükreş’e geçer, Romen kraliyet ailesinin koruması altındadır. Bir Romen subayına âşık olur. Subayın 1916’da ölümünün ardından depresyona girer. Savaş bitince gemiyle yurduna dönmekteyken nedense beş yıl kalacağı İstanbul’da gemiden iner. Yeniden uyuşturucuya bırakır kendini, hatta arada fahişelik bile yapar. 1923’de Fransız elçiliği onu perişan vaziyette zorla ülkesine götürür.

Fransız halkı bu sıra dışı kadını ve onun gerçekçi şarkılarını unutmamıştır. Kendisini toparlar ve Olympia Müzikholü’nde büyük başarı elde eder. Yeniden büyük bir yıldız olmuştur. 1935 de kaydettiği “Où sont tous mes amants” (1935) şarkısının “Nerede tüm o sevgililerim/ Beni öylesine seven/ Bir zamanlar ben güzelken/ Elveda sadakatsizler/ Kim bilir neredeler/ Başka buluşmalarda/ Oysa yüreğim daha genç/ Nerede tüm o sevgililerim” şeklindeki sözleri geçen zamana, yitirilenlere ağıt gibidir. 1939’da kaydettiği, valsten türeme bir dans olan java ritmindeki “La java bleue” (1939) en popüler şarkısı olur. “Comme une fleur” (Bir çiçek gibi) (1931), “Il est trop tard” (Çok geç) (1935), “Tel qu’il est, il me plait” (Olduğu haliyle, beğeniyorum) (1936), ünlü şarkılarından birkaçıdır.

Fréhel, sinema dünyasına da adım atar, 1930 – 1949 yılları arasında yirmi kadar filmde oynar. En bilineni Jean Gabin’le oynadığı, Julien Duvivier filmi Cezayir Batakhaneleri (“Pépé Le Moco”) dir. Müzik kariyeri İkinci Dünya Savaşının da etkisiyle inişe geçer. Savaş sırasında Fransız esirlere moral vermek için üç kez Almanya turnesine çıkar. Bu nedenle savaş bittiğinde kendisine kuşkuyla yaklaşılır, oysa daha 1935’de Hitler’le dalga geçen “Il n’est pas distingué” (Seçkin Değil) adlı bir şarkı kaydetmiştir.

Fransa’nın kurtuluşundan sonraki yıllarda çöküntü içindedir. O yıllarda, Paris’te bir apartmanın kapıcısı olarak görürüz kendisini. Gazeteci, yönetmen, yazar Christian Plume, 1983’deki bir söyleşisinde ona yaşamının son yıllarında Pigalle’de fahişelik yaparken rastladığında tanınmaz halde, sefalet içinde olduğundan, ancak gözlerinin etkileyiciliğinden, plakları sayesinde bize bıraktığı “chanson”ları yorumlamaktaki dehasından söz eder. Fréhel bir davet üzerine 1950’de son kez Paris’te eski bir balo salonunda sahne alır, Lozan radyosunda son kez canlı olarak şarkı söyler. Ertesi yıl, Pigalle’de, pis bir otel odasında, yapayalnız, beş parasız ve hemen hemen unutulmuş olarak altmış yaşında yaşama veda eder. Ne gariptir ki, cenazesi büyük bir kalabalık eşliğinde kaldırılır.

Kaynaklar:

 

 

by gidivermek

Yukarı