Cemre

10 Mart 2025

Görüntülenme Sayısı: 6

Henüz havalar ısınmamış olsa bile, çocukluğumuzun Saatli Maarif Takvimine göre üçüncü cemre de nihayet geçen hafta toprağa düştü; artık bahara girdik sayılır.

“Cemre düşmesi” sıcaklığın artmasının ve baharın gelmesinin müjdecisi olarak kabul edilen eski bir inanıştır. Türk Dil Kurumu’na göre, “…..birer hafta arayla havada, suda ve toprakta oluştuğu sanılan sıcaklık yükselişi” demektir. Arapça kökenli bir kelime olan “cemre” aslında “kor, ateş” anlamına gelir.

Halk arasındaki yaygın inanışa göre, soğuk kış günlerinin ardından, Şubat ayının sonlarına doğru önce havaya, sonra suya, ardından da toprağa bir kor ateş düşer ve bu sayede sırasıyla hava, su ve toprak ısınmaya, doğa canlanmaya başlar. Türk/Altay mitolojisinde de “imre” (emire) adı verilen cinin bu hayali olaya neden olduğuna inanılır. Kısacası, cemre düşmesinin birçok farklı coğrafyada soğuk havaların giderek geride kaldığının habercisi ve gelmekte olan baharın sembolü olduğu söylenebilir.

Cemre düşmesi kırsal kesimde yaşayanlar için tarım ve hayvancılık faaliyetlerinde gerçekleşmesi gereken mevsimler değişikliklere bir rehber vazifesi de gördüğü gibi,  toplumsal kültürün/sanatın pek çok boyutuna da ilham kaynağı olmuştur. Örneğin, Divan edebiyatı şairlerinin cemrelerin düştüğü dönemlerde önemli kişilere övgülü şiirler yazdıkları ve bu şiirlere “cemreviye” dendiği bilinmektedir.

Cemrelerin düşmesiyle ağaçlar hafiften tomurcuklandığına, artık nihayet güneş erken doğmaya başlayıp sabahları ayaz olsa da öğlen güneşi içimizi ısıttığına göre, biz de şair Tomris Uyar’ın deyişi ile, “sabahı kolumuza takıp” güneşli günlerde bahara “Hoş geldin!” diyerek coşkumuzu paylaşabiliriz.

by gidivermek

 

 

Yukarı