MAYMUN

4 Mayıs 2021

Geçtiğimiz günlerde, tesadüf olmalı, gördüğüm pek çok şey çeşitli nedenlerden bana maymunları hatırlattı. Bazen bir kitap, bazen bir resim, bazen de bir takı yüzünden üst üste maymunları düşündüğümü fark ettim. Bu kısacık çağırışımlar artınca da maymunlar sayesinde anımsadıklarımı gözden geçirdim.

İlk gençlik anılarımda, kuzenimin kuzey ülkelerine ilk gittiğinde psikoloji öğrencisi olduğum için bana hediye olarak getirdiği Japon kökenli meşhur üç maymunlar özel bir yer tutar. Görmemeyi, işitmemeyi ve konuşmamayı simgeleyen üç maymun Mizaru, Kikazaru ve Iwazaru’nun o bronzdan heykeli hala iş yerimde durur. Bu üç maymun aslında pek çok alanda bir simge haline gelmiştir. Örneğin, Nuri Bilge Ceylan’ın, 2008 Cannes film festivalinde en iyi yönetmen ödülü alan “Üç Maymun” filminin adı da bu simgelerden kaynaklanır.

Bu film sinema dünyasının maymunlara gönderme yapan tek filmi değildir. Pierre Boulle’ün kurgu romanı ‘’Maymunlar Cehennemi’’ veya “Maymunlar Gezegeni” de daha sonra Matt Reeves tarafından sinemaya uyarlanmıştır ve aslında çocuklar için korkutucu sayılabilir. Korkutucu olmaktan söz açılınca, Edgar Allan Poe’nun “Morg Sokağı Cinayeti” ndeki katil maymunu da unutmamak gerekir. Maymunlar bana, sembolik anlamları yüzünden, birçok mesleki kavramı da çağrıştırır. Örneğin, Kohler’in öğrenme kuramlarının araştırılmasında kullandığı maymunları ve dolaylı yoldan öğrenmede, onlara yüksekteki muza nasıl erişileceğinin öğretilmesini. Maymunların insana benzer çok yanının olması özellikle çocuk dünyasında rahat benimsenmelerini sağlamıştır. Psikoloji bilimine fareler kadar katkısı olmuş hayvanlardandır maymun ve yine çocukların sorunlarını tanıma amaçlı uygulanan projektif testlerde, kahraman olarak çok kullanılmıştır. Davranışlarımızın incelenmesinde, değerlendirilmesinde ve yorumlanmasında önemi çok büyüktür. Bu arada, Güney Fransa’da, Aveyron’un Lacaune köyü yakınlarındaki ormanda yaşamış vahşi, maymunlaşmış çocuk Victor’un öyküsü de sosyoloji ve sosyal psikoloji açısından oldukça ilginçtir.

Maymunlar, çocuk dünyasında beğenilme arzularının ve ilgi ihtiyacının duygusal bir simgesidir. Entelektüel düzeyi oldukça yüksek yedi yaşında bir erkek çocuğu oyun terapisi seansında oynadığı masa oyununda mevcut seçenekler arasından maymunu tercih etme nedeni olarak, “Onun ayakta durabilmesi ve insana benzemesi” yorumunu paylaşmıştı. Maymunlar ayrıca, sosyal bilimlerdeki bu önemlerine ilaveten, teknolojik bilimsel gelişimde ve zekanın gelişiminde de önemli roller oynamaktadırlar. Kısacası, sanırım karşıma çıkan pek çok şeyin bana aynı anda farklı nedenlerden maymunları düşündürmüş olmasına şaşmamalı.

Füsun Aygölü

Yukarı