Bisikletli Çocuk (Le Gamin Au Vélo)

5 Mart 2023

Künye
Yapım Yılı/Ülkesi– 2011/ Belçika-Fransa
Yönetmen– Jean-Pierre Dardenne ve Luc Dardenne
Senaryo– Jean-Pierre Dardenne ve Luc Dardenne
Oyuncular– Thomas Doret, Cécile de France, Jérémie Renier, Egon di Mateo
ImDb Notu– 7.4/10
Ödülleri: Cannes Film Festivali 2011 Büyük Ödülü, En iyi film dalında Avrupa Film Ödülü, En iyi senarist dalında Avrupa Film Ödülü, Cesar 2012 En İyi Yabancı Film Ödülü, Altın Küre Yabancı Dilde En İyi Film Ödülü.

Özellikler: Cannes Film Festivali Büyük Ödülü’nü Nuri Bilge Ceylan’ın “Bir Zamanlar Anadolu” filmiyle paylaşmış.

Konu:
12 yaşında, ergenlik girişindeki Cyril (Thomas Doret) ekonomik güçlükleri neden göstererek babası tarafından reddedilmiştir ve yetiştirme yurdunda kalmaktadır. Babasının (Jérémie Renier) yanına gitmek, onu görmek istemektedir ve bu nedenle engellenmesine karşın yurttan kaçma mücadelesi vermektedir. Kaçma teşebbüslerinden birinde Samantha (Cécile de France) ile karşılaşır ve ondan hafta sonları için koruyucu ailesi olmasını ister. Babası tarafından reddedilen bir ergenin gözünden, babasıyla olabilmek için yaşadığı ve verdiği çabalara karşın hiç yakını olmayan bir kadın tarafından şefkatle kabul edilişini, sorumlulukla aile olmanın önemini anlatan bir film. Bisiklet ise arayışın, özgürlüğün ve ergenlikteki bireyselleşmenin bir simgesi.

Yorum:
Ergenliğinin başlarındaki kızıl saçlı Cyril heyecan içerisinde telefon ile art arda birisini aramakta ve ulaşılamıyor yanıtını almaktadır. Odaya giren yurt öğretmeni de babasını bulamadığını ve telefonunun yanıt vermediğini söyler. Cyril “Babam beni alacağına söz vermişti” der. Öğretmenleri onu sakinleştirmeye çalışır ancak Cyril başka bir gün yurttan kaçar, yaşadığı eve gider, zile basar ancak kapıyı açan olmaz. O zaman girişteki sağlık ocağının kapısını çalar. Diyafondan, düştüğünü ve yaralı olduğunu söyler. Giriş kapısı açılır ancak yukarı çıktığında kendi evinin kapısı tüm çabasına rağmen bir türlü açılmaz, kapının açılmamasını kabullenemez . Yutttan görevli öğretmenlerin gelmesi ile kaçar ve sağlık evine girer, arkasından öğretmenler geldiğinde orada oturan bir kadının üstüne atlar birlikte yere düşerler ve kadına sımsıkı sarılır, daha doğrusu adeta yapışır. Öğretmen, kadına “Babası taşındı ama inanmıyor” der. Aslında burada Cyril yardım çağırıyordur, bu bir “İmdat” çığlığıdır, kadın çok sakindir, sadece kolunu acıtmamasını söyler. Öğretmenler onu eve bakmasına izin vererek ikna ederler ve kadından adeta koparırlar. Cyril mücadeleye devam ediyordur, onun için babası ve evdeki bisikleti çok önemlidir, babasına çok güvenmiş ve inanmıştır. Yukarı kata, evine çıkarlar, ev bomboştur. Cyril biraz da inanmaz gözlerle etrafı inceler, hâlâ ikna olmamıştır, hayal kırıklığı yaşamaktadır.

Yurda geri döndüğünde anne karnında gibi, yorgan her tarafını kaplayacak biçimde uyuduğunu görürüz. Regresyon savunma mekanizmasını kullanarak uykuda tıpkı anne karnındaki gibi yorganın içinde yatmaktadır. Müdür onu çağırmaktadır ancak uyanmakta güçlük çeker, uyku onun için bu durumdan kaçıştır. Öğretmeni “Cyril, sağlık evindeki kadın seni görmek istiyor” dediğinde birlikte dışarı çıkarlar ve Samantha ona bisikletini getirmiştir. Kendi bisikleti olduğuna önce inanmaz ve bisikletindeki bir çizikten kendisine ait olduğuna ikna olur, artık aidiyetinin ikinci aşaması için çabalaması gerekmektedir, babasını bulmalıdır. Bisiklete biner, dolaşır, öğretmeni teşekkür etmesini hatırlatınca Samantha’ya teşekkür eder. Aslında Cyril bir ergendir ve böyle incelikleri de pek düşünmemektedir. Samantha bisikleti satın aldığını söyler, Cyril şaşırır ve para vermesinin saçmalığını anlatmak için bisikletinin çalınmış olabileceğini, gereksiz para verdiğini ifade eder. Cyril kimseye borçlu kalmak istemediği için bu tepkiyi vermektedir. Öğretmeni babasının bisikletini satmış olabileceğini söylediğinde şiddetle reddeder “Babam asla satmaz” der. Samantha’ya yeniden teşekkür eder ve bisikleti ile yanından uzaklaşır. Bisikleti ile akrobatik hareketler yapar ve kadının izlemesini ister. Samantha arabası ile uzaklaşırken yanına gider ve “Hafta sonu sende kalabilir miyim?” der. Samantha “Müdürden izin almam gerek, onu ararım” diyerek uzaklaşırken Cyril aramayacağını, yani ona inanmadığını ifade eder. Samantha ise net bir şekilde “Hayır, arayacağım” der.

Hafta sonu olmuştur, Samantha onu almıştır, Samantha kuaför dükkanı sahibidir. Cyril babasının genellikle gittiği kafede onu arayıp sorarken bir çocuğun bisikletini aldığını görür, peşinden koşar, yakalar ve bisikletini geri alır ama çalan çocuk büyük yaşta çocukların oluşturduğu bir çetenin üyesidir. Cyril onları görünce bisikletini alıp çocuğun peşini bırakır, yani çeteye bulaşmaz. Geri dönüş yolunda Samantha cep telefonu ile onu arar ve nerede olduğunu sorar. Birisi onu merak ediyordur ve onunla ilgileniyordur. Bisikletini bir çocuğun çaldığını, onu bulduğunu belki de bisikleti daha önce de onun çalmış olabileceğini söyler. Samantha’ya satın aldığı kişinin saçının rengini ve boyunu sorar. Samantha’dan aldığı yanıttan hırsız sandığı çocuğun o olmadığını anlar. Yol üstündeki fırına uğrar, babasını sorar, aldığı yanıtlar onu tatmin etmez ve hep babasını onlara karşı korur. Otomobil galerisine gider, babasının motorunu tarif eder ve pencereye asılı ilanlardan babasının motorunu sattığını anlar. Babasının bu yolla adresine de ulaşır.

Samantha’nın yanına döner, sürekli elini suya tutar. Babası ile ilgili hayal kırıklığı yaşamaktadır, su ise onu rahatlatmaktadır, belki de bebekliğine veya intra-uterin yaşama, yani annesinin karnında, su içinde olmaya özlem duymaktadır. Samantha suyu kapatması için birkaç kez uyarır ve gelip kendisi kapatır, ama Cyril tekrar açar, Samantha “Su israfı sevmem” diye yeniden uyarır ama o umursamaz. “Sorununu tahmin edemiyorum,  psikoloğu duydun, babanın gittiği yerleri arayarak daha kötü oluyorsun” der. Cyril üzgün ve çaresizdir. Samantha bisikleti satan adamdan babasının nerede olduğunu öğrenmeye çalışır.

Samantha ve erkek arkadaşı Gilles onu lunaparka götürürler ve dönme dolaba yalnız binmek ister ama Samanta ve Gilles karşı çıkarlar. Mücadele etmeyi ve istediğini yaptırmayı seven Cyril onlarla cebelleşir. Sonunda Samantha engeller. Akşam evde uyurken uyanıp Samantha ile sevgilisinin odasına gider ve gözler, Samantha ile göz göze gelince kaçar, utanmıştır. Böyle durumlara ve ilişkilere yabancıdır. Samantha onun yanına gelir ve sarılır onun babasını istediğini söylediğinde şefkat gösterir ama çocuk “Nefesin sıcak” diyerek onu uzaklaştırır. Cyril sadece babası ile olmak istiyordur. Ergenliğin başındadır ve anne imgesi ile dokunsal yakınlaşma hoşuna gitmemektedir.

Ertesi hafta Cyril yurttan geldiğinde Samantha’nın babasının adresini bulduğunu ve babası ile görüştüğünü öğrenir, ikisi birlikte umutla yola çıkarlar. Babasının onu görmeyi kabul etmesine değil, onu istediğine inanmaktadır. Samantha ona yolda “Hayalini kurduğun  gibi olmazsa üzülme” mesajını verir. Cyril kendinden ve babasının onu istediğinden emin olarak  “Hayal kurmuyorum” der. İştahla sandviçini yer, Samantha ona su ikram eder. Nazik ve şefkatlidir, ama çocuk bunları görmezden gelmektedir, tüm dikkati babasının onunla görüşmesi üzerindedir. Buluşacakları yere, belirlenen saatte babası gelmez, çocuk çok gerilir ve heyecanlanır. Samanha ile evine giderler, kapıyı açan bir kadındır, Cyril güvenli ve gururlu olarak onun oğlu olduğunu söyler, iş adresini alırlar ve iş yerine giderler.  Guy yani babası yüksek seste müzik dinleyerek yemek yapmaktadır, kapının sesini duymaz. Cyril çok çabalar ve camlara vurur, sonunda babası kapıyı açar ancak oğluna karşı beklenen sıcaklığı göstermez. Samantha onları bir süreliğine yalnız bırakır. Babası ona meyve suyu verir, Samantha’nın iyi olup olmadığını sorar. Cyril bisikletini niye sattığını öğrenmek ister ve babasının borcu olduğu için sattığını öğrenince önemli olmadığını belirtir, oysa filmin başında babasını aramasının esas nedeni bisiklettir, ancak babasının yokluğu, bisikleti de bir şekilde Samantha sayesinde elde etmiş olması önemini azaltmıştır. Babasına onu bir aylığına yurda gönderdiğini, böyle söz verdiğini söyler ve “Beni ne zaman evine alacaksın?” diye sorar. Cyril esas gereksiniminin onunla yaşamak olduğunu belirtmektedir.  Babası yandan yanıtlar verir, durumunun kolay olmadığını söyler. “Alamıyorsan, arayabilirdin” der. Cyril aslında artık bu ilişkinin zor olacağının farkındadır ama çıkışlar aramaya ve babasına oğlu olduğunu ve ondan sorumlu olması gerektiğini, onu düşünmesini ve değer vermesini anlatmaya çalışmaktadır. Babası telefonunu sattığını söyler ancak Cyril ikna olmamaktadır, hâlâ onu ne zaman alacağı konusunu deşmektedir. Babası niyetini yani onu artık istemediğini açıkça anlatamamaktadır. Sonunda Cyril Samantha’nın kendisine cep telefonu aldığını, onu arayabileceğini söyler ama ona da babasından red yanıtı alır çünkü patronu kızabilir! Cyril babasının yaptığı sosları karıştırmak ister. Babası ona ilk kez şefkatli bir soru sorar: “Aç mısın?” Çocuğa cips ikram eder ve gitmesini söyler, çocuk “yine gelirim” der. Babasından ayrılmak istemiyordur, ikilemli duygular içersindedir. Babası Samantha ile konuşur ve bir daha getirmemesini, çocuğun stres yarattığını söyler, onun bakmasını ister. Samantha “beni değil, seni istiyor, sen söylemelisin” der. Baba çocuğu istemediğini söyleme sorumluluğunu bile üstlenememektedir. Yola çıkmak üzereyken Cyril babası ile tekrar buluşacağını söyleyince Samantha onu geri getirir ve adama, çocuğuna kendisine söylediğini söylemesini ister. Baba “Bir daha gelme, ya onunla kal, ya da yurda dön” der. “Beni arayacak mısın?” diye sorar, çocuk hâlâ bir yolu vardır, diye düşünmektedir. Babasının yanıtı ise çok nettir: “Hayır”. Bir ebeveynin acımasızlığı ergenlik girişindeki çocukta çok derin yaralar açacaktır. Aile güvenli yerdir, oysa burada en güvenilesi ve çok gereksinim duyulan baba onu istememektedir. Cyril yol boyunca kendisini döver ve yüzünü tırmalar, Samantha ona sarılır, çocuk ruhsal olarak çok yaralıdır ve acı içindedir.

Eve dönerler, Cyril bisikleti ile ev alışverişi yapar, dönüşte maç yapan çocukları seyreder, çocuklar onu oyunlarına davet eder, getirdiklerini mutfağa dolaba yerleştirir, bir dilim kek keser, yer ve Samantha’dan mahalledeki arkadaşları ile oynamak için izin ister. Ancak evden çıktığında  aynı çocuk tarafından bisikleti çalınır, onun peşinden koşar. Çocuk yoldan çıkıp garip bir harabenin olduğu yere girer, Cyril onu koşarak izler, babası gitmiştir ama bisikleti kalmıştır ve onu geri almalıdır. Çocuğu dövmeye başlar, etraflarını çetenin genç elemanları çevirip tezahürat yaparlar. Kavga bittiğinde oldukça büyük bir genç olan Wes (Egon di Mateo) Cyril’i tebrik eder ve ona  “Pitbull” diye hitap eder. Wes onu pohpohlar, iltifat eder, bisikletini tamire götürürler, ardından Wes onu evine davet eder. Evde yatalak büyükannesi vardır ve ona karşı çok şefkatlidir. Odasına götürür Cyril’i, birlikte “playstation” oynarlar, Wes, Cyril’i tanımaya çalışır ve ona içecek ikram eder. Kendisinin de daha önce Theux’deki aynı yetimhanede yaşadığını söyler ve ona değer veriyor gibidir. Samantha aradığında Cyril’in telefonunu açmasına engel olur, hatta daha da ileri giderek koruyucu ailesini değiştirip kendisi ile kalmasını ister. Çevrede kendisine “torbacı” dendiğini ama onun bu işlerle ilgisi olmadığını anlatır. Bisikletini tamirden alırlar, on avro tutmuştur, parayı Wes öder ve Cyril Samantha’dan alıp ödeyeceğini söylese de o istemez, ama onunla iş yapabileceğini söyler. Şakalar yapar “Pitbull, seni sinsi buldum, güvenmiyorum” der, sonrasında da şaka yaptığını söyler. Bu konuşmalar sırasında Samantha onu bulur ve Wes’e ters davranır. Bisikleti arabaya yükler ve Cyril’i arabaya bindirir. Samantha’nın erkek arkadaşı Gilles Cyril’den hesap sorar, telefonu niye açmadığını söylemesini ister, Cyril duymadım deyince yalancı olduğunu söyler, ondan özür dilemesini ister. Cyril kızgındır, ona az önce biri değer verirken şimdi değersizleştiriliyordur ve özür dilemez. Gilles, Samantha’ya “ya o ya ben” der, Samantha Cyril’i tercih edince kızar ve onları terk eder. Cyril şaşkındır ve durumu kavrayamamıştır.

Evde birlikte yemek hazırlarlar ve bu konuyu konuşurlar. Samantha onun Wes’e bulaşmamasını çünkü belalı biri olduğunu, “torbacı” olduğunu söyler. Cyril, Samantha’ya “Neden buraya gelmemi istedin?” diye sorar. Samantha nedenini bilmediğini ifade eder. Wes’ten uzak durmasını rica eder ve söz verdirir. Ancak Cyril sözünü tutmaz ve torbacı Wes’in yanına gidip yapacağı hırsızlığın provasını yaparlar, Wes soygun planını, neler yapacağını adım adım anlatır ve soyacağı adama vurması için eline kocaman bir hokey sopası verir, Cyril “Bu öldürmez mi?” diye sorar ancak doğru dürüst bir yanıt alamaz, hatta bu arada Wes yapacaklarını tam sırası ile ezberleyemediği için onu azarlar. Cyril önemli ve gizli bir iş yapmanın heyecanı içersindedir. Wes’in kendisini önemli hissettirdiğini düşünmektedir, babası tarafından reddedilişinin bu ilişkiye katkısı büyüktür.

Akşam Samantha evde çamaşır makinasına çamaşırları yerleştirmektedir. Cyril dışarı çıkmalıdır. Samantha izin vermez, yan komşu Murat ve ailesi ile sinemaya gidebileceğini söyler. Cyril kaçmaya çalışır aralarında mücadele başlar, Samantha’yı kolundan yaralar, kaçar. Samantha ardından koşsa da yakalayamaz, kolu kanıyordur. Yetimhaneyi arar ve polise haber verir. Cyril ise soyacağı dükkana gitmiştir, dışarı çıkan adama hokey sopası ile vurur ve belinden paraları alır, o sırada babasına seslenen çocuğu görür ona da sopa ile vurur ve kaçar. Wes’in yanına gelir, ancak Wes adam ve çocuğunun onun yüzünü gördüğünü anladığından Cyril’i kovar, paraları da almaz ayrıca Wes’i ihbar ederse onu öldüreceğini söyler, tehdit eder. Cyril yeniden hayal kırıklığı yaşamaktadır. Önce Wes tarafından övülmüş, sorumluluk verilmiş, sonrasında ise başarısız olduğu söylenip, değersizleştirilip, tehdit edilmiştir. Uzun bir bisiklet ve otobüs yolculuğu sonunda babasının çalıştığı dükkana gelir ve babasına paraları vermek ister, babası çok serttir ve durumun ne olduğunu dahi sormadan hırsızlık yaptığını anlayarak onu kovar. Artık gidebileceği tek bir yer kalmıştır,  gece karanlığında Samantha’ya geri döner. Samantha sakindir, polisin onu aradığını, bisikletini arka bahçeye park etmesini, arabanın anahtarlarını alıp geleceğini söyler. Çok sakindir ama davranışları, duruşu ve yaklaşımı kararlıdır. Cyril koluna bakar ve yaraladığı için özür diler. “Seninle kalmak istiyorum, daima” der. Samantha onu şefkatle okşar ve yanağından öper. Cyril artık güvenli yerdedir ve şefkati öğrenecektir.

Torbacı Wes tutuklanır. Sokakta bıraktığı para bulunur ve saldırıya uğrayan baba ile oğulun hastane masraflarını Samantha öder. Vurduğu adamdan mahkeme yetkilisi önünde özür diler, ancak oğlu gelmemiştir ve onun özrünü kabul etmiyordur.

Yaşam normale döner. Samantha ve Cyril birlikte bisikletle nehir kıyısında pikniğe giderler. Yolda Cyril onun bisikletine binmek istediğini söyler ve Samantha hemen bisikletleri  değiştirir. Birlikte sohbet ederler ve dönüşte komşuları Murat’la ailesini mangalda hazırladıkları yemeğe davet ederler. Ancak markette alış veriş yaparlarken kömür bulamazlar ve Cyril bisikleti ile benzinciden kömür alır, tam o sırada hokey sopası ile vurduğu adamı ve oğlunu görür. Çocuk Cyril’e bağırır ve saldırmak ister, Cyril kaçar, çocuk takip eder, babası engel olamaz ama arabası ile izler. Çocuk Cyril özür dilese de onu yere yatırır ve saldırgan bir şekilde vurur Cyril’in kafası taşa çarpar, çocuk onun öldüğünü sanır, babası önce kanlı taşı uzağa fırlatır, sonrasında başka bir senaryo yazar. Sanki Cyril ona saldırmış gibi sonunda ambulans çağıralım der. Cyril gözlerini açar, adam hastaneye gitmeleri gerektiğini söyler, o ayağa kalkar, evine, Samantha’ya bisikletiyle gider. Burada çocuğunu koruyan babanın tutumunu ve kin duyan çocuğun kızgınlığını ve saldırganlığını görmekteyiz. Cyril hiçbir şey yapmasa da işlediği suç onun peşini bırakmamıştır.

Bakımevleri ve yurtlarda kalan, anne ve babaları tarafından terk edilen, şefkat yoksunu çocukların öykülerinden biridir Cyril’in öyküsü. Samantha koruyucu aile olarak ona gereken şefkati verecek, onu kapsayacaktır. Cyril akıllı bir çocuktur, babası tarafından örselenen duygularını da Samantha onaracaktır.

Füsun Aygölü

 

 

Yukarı