L’Elisir D’Amore (Aşk İksiri)

12 Aralık 2021

İksir kelimesi Arapça kökenli olup, “el- iksir” adıyla Latinceye geçmiştir. Latincede karşılığı ise “elixir”dir. Mitolojide, peri masallarında ve bazı dinlerde hayat veren, iyileştirici, psikolojik   olarak   tedavi   edici   özelliğiyle karşımıza çıkmıştır ve ilkçağlardan itibaren hep bir umut olarak kullanılmıştır. Bu iksirin yapılmasından sorumlu olan simyacılar, insan vücudunu ve ruhunu mükemmel hale getirerek sonsuz yaşam şansına ulaşmayı amaçlamışlardır. Onlara göre, her maddenin bir ruhu vardır ve mükemmel ruhsal güce ulaşmanın yolu, metalleri ve özellikle de altını arındırmaktan geçer. Anlaşılacağı gibi, simyada deneylere dayalı bilimsel bir dayanak yoktur ve tamamen mitoloji, astroloji ve sihir gibi kavramlara dayanır.  Bu yüzden somut bir bilim olan kimya ile karıştırılmamalıdır.

Aşk, güç, şans, zayıflık için yapılan iksirlerden her birinin formülü farklıdır. Doğadaki bitkiler, madde tozları iksirin temel taşlarıdır. İksirlerin insan psikolojisi üzerinde de çok önemli etkisi vardır ve elbette insanoğlunun her zaman arayış içerisinde olduğundan günümüze kadar bu inanç bazı insanlar arasında süregelmektedir.

Bugün size bahsedeceğim ve ilk temsili 1832 yılında Milano’da verilmiş olan bu iki perdelik komik operanın librettosu F. Romani tarafından yazılmış ve müziği G. Donizetti tarafından bestelenmiştir ve verismo (gerçekçilik) akımının en önemli eserlerindendir. Bu iki perdelik eser, aynı zamanda ünlü “Tristan ve Isolde” hikayesiyle de bağlantılar taşır. Wagner, bu orta çağ öyküsünü farklı işlemiş olsa da Donizetti, Romani’nin de yardımıyla, komedi ve ciddiyeti başarılı bir şekilde aynı potada eritmiştir.

Gelelim operamızın hikayesine;

Genç bir köylü olan Nemorino, genç, güzel, çiftlik sahibi ve elbette zengin olan Adina’ya aşıktır.  Adina’nın tek aşığı Nemorino değildir; köydeki Çavuş Belcore da Adina’ya gönlünü kaptırmıştır. Adina ise bu duruma kayıtsız kalarak, hiç kimseye yüz vermemektedir. Hatta yardımcısı Gianetta’ya “Tristan ve İsolde” masalını okumakta, Tristan’nı sevmesi için İsolde’ye aşk iksiri içirilmesi ile de alay etmektedir. Belcore bir gün Adina’ya evlenme teklif eder ancak, Adina her zaman otoriter bir kocayı tercih ettiğini söyleyerek bu teklifi kabul etmez. Köylüyü bir merak sarmştır; Adina ile Belcore evlenecekler midir? Bu arada Nemorino da durmaz ve Adina’ya aşkını itiraf eder. Adina alaysı bir tavırla, Nemorino’ya “aşkla uğraşacağına, zengin amcasının miras işleriyle uğraşmasını” tavsiye eder.

Köyde aniden bir boru sesi duyulur. Dulcamara adında bir adam, süslü renklerle bezenmiş arabasıyla köye girerek, kendi elleriyle hazırladığı ilaçların her derde deva olduğunu halka duyurur. Nemorino bundan çok etkilenir ve hemen adamın yanına yaklaşarak üzgün kalplere çare olacak bir ilaç olup olmadığını sorar. Adam, Nemorina’ya bir şişe şarap verir, karşılığında bir gümüş düka alır ve iksirin yirmi dört saat içinde etkisini göstereceğini söyleyerek oradan ayrılır. Nemorino vakit kaybetmeden şarabı içer ve etrafta bulunan hanımlara kur yapıp dans eder. Adina, bu durumdan rahatsız olmuş biraz da kıskanmıştır. Bu duruma karşılık olarak Belcore’ye yanaşır ve onun evlenme teklifini kabul eder. Nemorino, bunu anlamış ve tekrar üzüntü içine girmiştir. Köy halkı neşe içinde düğün için toplanır ama Adina’nın gözleri Nemorino’yu aramaktadır. Nemorino, Dulcamara’dan bir şişe daha iksir alır, ancak parası olmadığından Çavuş Belcore’nin taburuna asker olarak yazılır. Bu sırada evlilik anlaşması için noter gelmiştir. Adina, sözleşmeyi ertelemek istediğini söyler. Belcore bu durum karşısında çok mutsuz olmuştur.

Bu sırada Nemorino, çok zengin olan amcasının ölmüş olduğunu ve ona çok büyük bir miras bıraktığını köy halkına yayar. Bu haberi duyan köy kızları Nemorino’nun çevresini sarıp ona hoş görünmeye çalışırlar. Nemorino, bu derece başarılı bir sonucun iksire bağlı olduğuna inanmaktadır. Adina ve Belcore genç kızların Nemorino’ya bu kadar ilgi göstermelerine şaşırmışlardır. Adina, Nemorino’nun aşkta çaresiz olduğundan kendini asker ocağına yazdırdığını duymuş ve Nemorino’ya özel ilgi göstermeye başlamıştır. Nemorino ise, gururu kırılmış olduğundan Adina’ya yüz vermeyip köylü kızlarla ilgilenmeye devam etmektedir.  Adina, Nemorino’nun askere yazılma kağıdını Belcore’den satın alır. Nemorino da talihsiz aşkı yüzünden asker olarak cephede ölmeyi dahi tercih ettiğini Adina’ya itiraf eder. Adina da buna karşılık olarak, ona olan gizli aşkını itiraf eder. Belcore ise bu derin aşk karşısında onlara mutluluk dilemekten başka hiçbir şey yapamayacağını söyler. Nemorino, mutluluğunu sağlayan tek şeyin Dulcamara’nın yaptığı iksir olduğunu anlatır. Dulcamara da bu durumdan payını alır ve çok karlı çıkar, elindeki şişelerin hepsini köylüler satmıştır.

Çağnur Gürsan

 

Yukarı