İtalyan Commedia Dell’Arte (Geleneksel Halk Tiyatrosu) 16 ve 18. yüzyıl arası etkisini yoğun olarak sürdürmüştür. Avrupa tiyatrosunu tümden etkileyen bir tür olarak da tarihin dönüm noktasıdır. Burjuva kültürünün toplumda hakim olmaya başlamasıyla Carlo Goldoni öncülüğünde gelişen yeni bir tiyatro anlayışı, geleneksel özelliklerini değiştirerek Commedia Dell’Arte’nin adeta mezarını kazmıştır. Kültürel değişimin rüzgarı burjuva değerleriyle aristokrat değerlerin çatıştığı bir ortam yaratmış; aristokrat bir aileden gelen Carlo Gozzi ile burjuva kökenli Carlo Goldoni bir halk tiyatrosu türü olan Commedia Dell’Arte çevresinde dönen tartışmalarıyla karşı karşıya gelmişlerdir. Bu edebi tartışma yıllarca sürmüştür.
Carlo Gozz, ülkemizde daha çok 18. yüzyıl İtalyan tiyatrosu içinde, Carlo Goldoni’nin yarattığı burjuva direnişine direnen kişi olarak tanınmaktadır. Commedia Dell’Arte’nin en etkin olduğu dönemden sonra ortaya çıkıp, onun ilkelerini savunmaya çalışmıştır. Yükselen burjuva değerler ve tiyatral değişime direnen muhafazakar bir kişilik olarak da tanınmaktadır. 1761 yılında ilk oyunu Üç Portakalın Aşkı’nı yazar, bu satirik (eleştiri, yergileyeci) türde bir oyundur. Kazandığı başarıdan sonra, dokuz peri masalı daha yazar. Eser, yeniliği ve sürprizleriyle oldukça etki yaratır. Goldoni, oyunu ‘halka ulaşmak için sırf şeytanlık içeren bir eser’ olarak yorumlar. Turandot ile birlikte en tanınan, en çok sahnelenen eseridir. Konudan çok etkilenen ünlü Rus besteci Prokofiev, eseri 1921 yılında bestelemiş ve ilk olarak Chicago operasında repertuara alınmıştır. İlk gösterim çok başarılı olmamış, hatta Prokofiev ve İgor Stravinsky arasında tatsızlığa dahi neden olmuştur. Oyun, dört yıl sonra Rusya’da oynanır, orada da Prokofiev biyografisine ‘’Bazı eleştirmenler eseri halkı eğlendirmek için yazdığım varsayımında bulunsalar da Gozzi’nin peri masalı tarzı yazdığı eserine zengin çeşitlilikteki müziği ortaya çıkarmak için her biri bir tutum ve ruh halini temsil eden yorumda bulundum,’’ diye yazmıştır.
Gelelim operamızın konusuna;
Eser, nedeni bilinmeyen bir durumla içine kapanan melankolik Prens Tartaglia’nın öyküsünü anlatır. Kral, oğlunun bu melankolik halinden çok mutsuzdur. Tüm ülkeye prensi güldürebilenin ödüllendirileceği haberini yayar. Commedia Dell’Arte oyunlarının en bilinen kalıp tiplerinden olan Pantolone bu oyunda kralın sağ koludur. Ülkenin komik insanları prensi güldürebilmek için bir şölende toplanırlar. Aslında prensi hasta eden kötü kalpli kuzeni Prens Clarice’dir ve sevgilisi Leonardo ile onu öldürüp tahta geçme planı yapmaktadır; Cadı Fata Morgana ile anlaşmış, ona büyü yaptırmıştır. Kral, bu durumu düzeltmek için iyi kalpli büyücü Celio’dan yardım ister. Ayrıca ülkenin en komik adamlarından biri olan Truffaldino’dan da yardım ister. Cadı Morgano, şölene prensin güldürülmesini engellemek için gelir, hiçbir komedyen başarılı olamaz. Prens, Morgano’dan saklanmaya çalışırken Truffaldino kavga çıkarır, dilenci kılığına girmiş olan Morgana’yı iter ve tepetaklak yere düşürür. Bu duruma çok sinirlenen Morgano, ona başka bir büyü yapar, ömrü boyunca, üç sihirli portakalı arayacak, eğer onları bulmazsa ömür boyu asla rahat etmeyecektir. Prens giyinir, kuşanır; portakalları bulmak için saraydan ayrılır. Truffaldino da kral tarafından prensi korumakla görevlendirilir. Onun bu arayışta başarılı olamayacağını düşünen prens Clarice sevinmeye başlar. Celio’nun da yardımıyla üç portakalın bulunduğu Creonta şatosuna ulaşırlar. Portakalları alır ve kaçarlar. Celio, onlara bir su kenarına gelmeden kesmemelerini öğütler. Fakat Truffaldino, Morgana’nın yaptığı büyü ile susuzluğunu gidermek için iki tanesini keser. Portakalların içinden çıkan prensesler susuzluktan ölürler .Üçüncüyü kesmesine Prens Tartaglia engel olur. Ama ona da büyü yapıldığından, o da üçüncü portakalı keser, içinden prenses çıkar, adı da Ninetta’dır. Prens Tartaglia ile Ninetta ilk görüşte aşık olurlar ve evlenmeye karar verirler. Prens şatoya prensese kıyafet getirmek için döndüğünde kötü büyücü yeniden ortaya çıkar, hizmetçisi Smeraldina’ya verdiği büyülü toka ile prenses Ninetta’yı kuşa çevirir. Prens Tartaglia bütün saray halkı ile geri geldiğinde karşısında hizmetçi Smeraldina’yı bulur. İtiraz etmesine rağmen babası tarafından onun evlenmesi için zorlanır. Morgano ile Celio karşı karşıya gelirler. Celio Morgana’yı alt eder, Kral ve esnafı şatoya döndüklerinde düğün hazırlıkları başlar. Truffaldino, düğün için tavuk kızartır. O sırada içeri Pantolone girer, niyeti hazırlıkları kontrol etmektir. Prenses Ninetta ise o sırada saraya bir kuş olarak gelmiştir. Kafasındaki toka çıkarıldığında yeniden prensese dönüşür. Prens onu görünce babasına gerçek aşkının o olduğunu söyler. Büyücü Celio olanları krala anlatır. Prenses Clarice sevgilisi Leonardo, Smeraldina, Prenses Clarice’nin uşağı Brighella cezalandırılırlar. Prens Tartaglia ve Prenses Ninetta’nın evlilikleriyle eser mutlu bir şekilde son bulur.
Oysa eser bu anlatım dışında pek çok fantastik ögeye sahiptir, konuşan halatlar, köpekler, cehennemden gelen şeytanlar ve Commedia Dell’Arte’nin en bilinen karakterleri Pantolone, Truffaldino, Brighella, Smeraldino, Tartaglia aynı oyunda birleşirler. Üç Portakal Gozzi’nin Fiabe türünün sınırsız hayal gücüne dayanan örneklerinden biridir.
Çağnur Gürsan