Popüler Cazın Dört Çeker Topluluğu; Fourplay

14 Ocak 2022

Amerika merkezli popüler smooth cazın yaşayan en önemli toplulukların başında gelir Fourplay.

Üyelerinin kişisel hikâyeleri çok daha eskilere, 1960’lara kadar uzansa da Fourplay’in hikâyesi 1990 yılına dayanıyor, yani, sanatçıların nüfus kağıtlarına göre yeni bir topluluk.

Fourplay Bob James, Nathan East, Chuck Loeb ve Harvey Mason’dan oluşsa da bence grubun başını klavye sihirbazı Bob James çekiyor, ayrıca, yanılmıyorsam en yaşlı ve tecrübeli olan da James zaten.

Ben mesela, nerdeyse çocukluğumdan beri bilirim Bob James’i ve Türkiye’de çok tanınan, sevilen bir cazcıdır.

Ayrıca, bu yazıda Fourplay’den söz ediyoruz ama çok sayıda projenin içinde yer almış ve ilerleyen yaşına rağmen çalışmaktan vazgeçmemiş bir sanatçıdır.

Fourplay fikrini ortaya atan da James’in bizzat kendi zaten.

James 1990 yılında “Grand Canyon” isimli albümünün kayıtları esnasında davulcu Harvey Mason ile yeniden çalışmak ister. Mason da öyle az buz bir adam değil, Herbie Hancock, Barbra Streisand gibi birbirinden farklı ama hepsi küresel üne sahip isimlerle çalışmış bir adamdan söz ediyoruz.

James’in o yıl kayda girdiği albümde ayrıca bu tür cazın ünlü isimleri gitarist Lee Ritenour ve basçı Nathan East gibi isimler de vardı.

Nathan East deyince bir dakika durmak lazım. East de Bary White, Eric Clapton, Phil Collins, Michael Jackson, Daft Punk gibi büyük marka isimlerle çalışan bir sanatçı. Bu toplulukta adı geçen isimlerin birlikte çaldığı müzisyenlerin listesini yapsak 20. yüzyılın önemli müzisyenler listesini kestirmeden yapmış oluruz, öyle adamlar bunlar.

1990 tarihli bu albüm belki o günlerde adı konmasa da Fourplay adını alan topluluğun doğuşuna işaret ediyordu.

Nihayet, topluluk kurucu kadrosu olarak Bob James, Harvey Mason, Nathan East ve Lee Ritenour gibi dört isimle hayata geçmiş oldu ve kuruluşlarının verdiği coşkuyla üç yılda üç albüm yayınlayarak içlerindeki müziği iyice ortalığa döktüler.

1994 yılı albümleri “Elixir”de bu kemik dörtlünün yanında Phil Collins, Patti Austin ve Peabo Bryson gibi ünlü şarkıcıları da görmüştük hatırlayan olacaktır.

Elbette bu topluluğun üyeleri Fourplay adı altında yaptıkları müzik kadar kendi adlarına farklı projelere de dahil oluyorlardı, yani, bu kuşak müzisyenlerin çoğunda olduğu gibi tek bir günü dahi boş geçirmiyorlardı.

Bu farklı projelerin yorduğu Lee Ritenour arkadaşlık bâki kalmak kaydıyla 1998 yılında Fourplay grubundan affını istedi ve yerine onun kadar önemli bir başka isim olan Larry Carlton dahil edildi.

Carlton’ı tanımayanlar için The Crusaders, Joni Mitchell, Quincy Jones diyeyim ki başka bir izaha gerek kalmasın.

Fourplay bugüne kadar sadece stüdyo albümü olarak 11 kayda imza attı.

Benim hafızamda ilk albümün yeri ayrıdır, işimden dolayı görsel hafızam kuvvetlidir, bu albümü çıktığı yıldan hatırlıyorum. Öyle aman aman tasarım harikası değildi kapak görseli ama niyeyse aklımda kalmış.

Ama onları en fazla temsil eden “Elixir” albümüdür. Diğer ünlü isimlerin katkısı değil tek sebep, müzikleri de topluluk ifadesi olarak en olgun hale gelmişti.

Bu tarz topluluklar için albümler elbette satış bakımından önemli ama esasen albümden sonra uzun dünya turnelerine çıkardı bu gruplar. Pandemi geçsin yine aynı günlere dönülür sanıyorum. Esas gelirleri aylarca süren bu devasa turnelerde elde edilirdi.

Müziklerinde doğaçlama olsa da esasen yazılı nota üzerinden yürüyen ama konserlerde ensembl olarak girilen coşkulu havanın etkisiyle normal sürelerinden daha uzun doğaçlamalı bölümler de konserleri tek tek önemli kılıyordu.

Müzik dünyasının bu gözde topluluğu geçen sene 30. yılını kutlamak için ne yapalım diye düşünürken ilk albümlerini yeniden yayınlamaya karar verdiler. Yeni bir turne planlıyorlar mı bilmiyorum ama ortalıkta Fourplay adını görmeye başlarsanız bilin ki 30. yıllarını kutlamaya geliyorlardır.

Onların 30. yılı nedeniyle ben de zamanın nasıl hızlı geçtiğini sizlere hatırlatmak istiyorum. Bakın, sanki dün gibi gelen bir albümün üzerinden kaç yıl geçmiş. Zaman su gibi elimizden akıp gidiyor. Çevremizde gördüğümüz yaşlı büyüklerimizin yerini göz açıp kapayıncaya kadar kendimiz alıyoruz. Üzücü elbet ama allahtan müzik var. Fourplay ustalıklı, yormayan, rahat armonileriyle her zaman dinleyebileceğiniz müziklere imza attılar. Onlar bizden daha yaşlı ve onlar hâlâ müzik yaptığına göre bizler de haydi haydi dinleriz.

Ferudun Ertaşkan

Yukarı